Sinüzit nedir, Sinüzit çeşitleri, Sinüzit belirtileri ve daha fazlasını yazımızda açıklayacağız.
Sinüzit Nedir?
Burun çevresindeki kemiklerin içerisinde yer alan hava boşluklarına sinüs adı verilmektedir. Sinüslerin içi solunum yolu hücreleri ile kaplıdır. Söz konusu bu yapılar; solunan havayı ısıtır, nemlendirir, yabancı oluşumları tutar, mukus salgılar ve bakterileri tutar.
Sinüslerin içerisinde bulunan söz konusu bu solunum yolu hücrelerinin iltihaplanması sonucu sinüzit oluşmaktadır. Bu hastalıkta sinüslerin ağzı şişer, ödemlenir ve tıkanır. Bu sorunlar, bakteri ve virüslerden kaynaklanabilmektedir.
Sinüzit Kaç Gruba Ayrılır?
Sinüzit temel olarak toplam 4 alt grupta incelenmektedir. Bunlar şu şekildedir:
- Akut Rinosinüzit: Ani olarak sinüzit başlamaktadır. En geç 4 hafta içinde iyileşme görülmektedir.
- Subakut Rinosinüzit: Akut rinosinüzitin en geç 12 hafta içinde iyileştiği halidir.
- Rekürren Akut Rinosinüzit: 1 yıl içinde minimum 1 hafta ile sinüzit belirtilerinin var olduğu, dört veya dörtten daha fazla akut sinüzitin oluştuğu durumlardır.
- Kronik Rinosinüzit: Sinüzit belirtilerinin 12 hafta ve 12 haftadan daha uzun süreyle devam ettiği durumlardr.
Sinüzit Neden Olur?
Sinüzit tek bir sebebe bağlı olarak oluşmaz, birçok farklı unsura bağlı olarak gelişebilir. Akut sinüzitin sıklıkla oluşma sebebi virüslerdir. Nezle veya soğuk algınlığı olan kişilerde %90 oranında sinüzit belirtilerine rastlanmaktadır.
Alerjik vücut yapısına sahip olan kişilerde de sıklıkla sinüzit görülmektedir. Atopik kişilerde sinüzit olma nedenleri arasında; hava kirliliği, sigara ve sigara dumanı, hayvan kılları ve toz gibi çevresel unsurlar yer almaktadır.
Septum deviasyonu olan kişilerde de sinüzit görülmektedir. Burnun ortasında yer alan duvarın (septumun) sağa veya sola doğru eğri olması sonucunda nefes alıp verme zorlaşmaktadır. Böyle bir ortamda mikroorganizmaların oluşup üremesi de kolaylaşmaktadır. Sinüzit nedenleri aşağıdaki gibidir:
- Septum deviasyonu
- Nazal polipler
- Burun eti büyümesi (Konka Hipertrofisi)
- Viral üst solunum yolu enfeksiyonları
- Alerjiye bağlı sinüs ostiumlarının tıkanması
- Uçakla sık seyahat etmek
- Bağışıklık sisteminin zayıflaması
- Sigara kullanımı
- Küf maruziyeti
- Kistik fibrozis
Sinüzit Belirtileri Nelerdir?
- Yüzde ağrı ve basınç hissi,
- Burun tıkanıklığı,
- Genizden iltihaplı akıntı,
- Koku alamama,
- Ateş,
- Baş ağrısı,
- Kötü ağız kokusu,
- Öksürük gibi bulgulara sinüzitte rastlanmaktadır.
Kronik sinüzitte genellikle burun gerisine akıntı ve sinüs üzerinde hassasiyet meydana gelmektedir.
Sinüzit Tanısı Nasıldır?
Sinüzit tanısında nazal pasaj ve nazofarenksin endoskopik muayenesi oldukça önemli bir yer kaplamaktadır. Sinüzit tanısı ve sinüzit tedavisinin planlanması için paranazal sinüs tomografisi de yardımcı olacaktır. Sinüzitte kafa içi komplikasyon şüphesi varsa manyetik rezonans görüntüleme yani MR ile tanı koymak sağlıklı olacaktır. Sinüzit tanısında laboratuvar testlerinin yeri sınırlıdır.
Sinüzit Tedavisi Nasıldır?
Sinüzit tedavisi kapsamında akut viral enfeksiyonlarda antibiyotik verilmez. Destekleyici tedavilerle takip yeterlidir. Akut bakteriyel sinüzitlerin tedavisinde doktorun uygun gördüğü antibiyotikler ve burun spreyleri verilmektedir. Hastanın alerjisi varsa alerji ilaçları tedaviye eklenmelidir.
Sinüzitin oluşumuna neden olan sigara dumanından, soğuk, kuru ve nemsiz hava gibi faktörlerden uzak kalmak önerilmektedir. Burunda yoğun akıntı varsa bu durumun giderilmesi için ilaç tedavisine ek olarak burun yıkaması önerilmektedir. Kronik sinüzit ise 12 hafta ve 12 haftadan uzun süren sinüzit çeşididir. Kronik sinüzitte ilaç tedavisi etkili olmamakta ve cerrahi müdahale gerekmektedir. İlaçla tedaviye cevap alınamayan ve sıklıkla tekrarlayan sinüzitlerde ameliyat gerekebilir.
Sinüzit Gelişmesini Önlemek için Neler Yapılabilir?
Sinüzit gelişmesini önlemek için birtakım uygulamalar ve yaşam tarzında değişiklikler yapılabilir. Sinüzit oluşmasını engellemek için şu yönergeler takip edilebilir:
- Sağlıklı ve düzenli beslenmek,
- Sigara ve sigara dumanından uzak durmak,
- Solunum yolu enfeksiyonu olan veya belirtilerini gösteren kişilerden uzak durmak,
- El hijyenine dikkat etmek,
- Yaşam alanında havanın nemlendirilmesini sağlamak,
- Her yıl grip aşısı olmak,
- Atopik ve alerjik bir bünyeye sahip olunması durumunda konuyla ilgili alanında uzman bir doktora başvurmak.